Bir Seçim, Bir Soruşturma, Çok Soru

İstanbul’da belediyelere uzanan bir yolsuzluk soruşturması var. Her geçen gün yeni bir isim gündeme geliyor. Son olarak Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara da bu soruşturma kapsamında gözaltına alındı.

Savcılığın dosyasında adı geçen bir başka kişi, Aziz İhsan Aktaş, “etkin pişmanlık” yasasından yararlanmak istemiş ve verdiği ifadede ciddi iddialar ortaya atmış. Diyor ki; Çaykara, seçim kampanyasında kullanılmak üzere 5 milyon 500 bin lira para ve 16 araç istemiş. Ayrıca bazı ihalelerde kendi akrabalarının şirketlerine kolaylık sağlandığını da öne sürmüş.

Bu iddialar elbette çok ağır.
Ama Çaykara bunların hepsini reddediyor. “İhalelere karışmadım, kimseyle para işim olmadı, bahsi geçen kişileri tanımıyorum” diyor.

Peki şimdi ne olacak?
Gerçek nerede, kimin sözü doğru?
Belediye kaynaklarıyla seçim kampanyaları birbirine mi karıştı, yoksa tüm bunlar siyasi bir hesaplaşmanın parçası mı?

Bu soruların yanıtını bugün kimse net olarak veremiyor.
Ama ortada bir gerçek var:
Halkın güveni sarsılıyor. Çünkü ya belediye kaynakları siyasete karışıyor, ya da siyaset yargı eliyle dizayn ediliyor. Her iki durumda da olan yine vatandaşa oluyor.

Belediyelerde ihaleler nasıl yapılıyor, kim denetliyor, kim takip ediyor?
Bir kampanya sürecinde bu kadar para ve araç nereden geliyor?
Bu sorular sadece Avcılar için değil, tüm Türkiye’deki belediyeler için geçerli.

Utku Caner Çaykara hakkındaki suçlamalar henüz kesinleşmiş değil.
Ama bu, sessiz kalmamız gerektiği anlamına gelmiyor.
Tam tersine, halk olarak daha çok sormalıyız:
Belediyeler gerçekten halk için mi çalışıyor, yoksa siyasetin kasası haline mi geliyor?

Gerçeği bulmak bazen zor olur ama susarsak daha da zorlaşır.
Gazetecinin işi yargı dağıtmak değil, soru sormaktır. Çünkü bazen bir soru, yüz sayfa açıklamadan daha çok şeyi anlatır.

Naz Tuana Doğdu