Aralık: Madencinin Ayakkabısını Çıkarıp Vicdanları Kirletenlerin Günü

04.12.2025 - Perşembe 17:53

Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü.
Kâğıt üzerinde “kutlanan” ama gerçekte yasla, utançla, öfkeyle hatırlanan bir gün…

Oysa biz bu günü, Soma’da “Ayakkabımı çıkarayım mı?” diye soran o mahcup maden işçisinin sesiyle,
Ermenek’te “Oğlum yüzme de bilmezdi” diyen annenin gözyaşıyla anıyoruz.
Biz bu günü, toprak altından çıkarılan sadece kömür değil, insan bedeni olduğu için unutmuyoruz.

Ama kimileri için bugün bir “fıtrat günü”.
Evet, yanlış duymadınız…
Ölen madencilerin ardından, utanmadan, sıkılmadan “Bu işin fıtratında var” diyenlerin günü bu.
“Fakirin kömürünü zengin mi çıkartsın?” diyerek, canı ucuz görenlerin günü…

Ve sen işçi kardeşim,
ve sen madenci kardeşim,
ve sen emekçi kardeşim…
Senin alın terinle, canınla, emeğinle dönüyor bu ülkenin çarkı.
Ama aynı çark, seni öğütmekte bir an bile tereddüt etmiyor.

Biz ne yapıyoruz peki?
Rüşvetle şişen, yolsuzlukla beslenen düzenin sürmesine izin veriyoruz.
Milyon dolarların hesabını sormayıp,
bir lokma ekmeği için ter dökenin hakkını aramaktan vazgeçiyoruz.

O yüzden bu yazı bir kutlama değil, bir yüzleşmedir.
Bu gün, vicdanların karardığı, emeğin değersizleştirildiği, insan hayatının “maliyet kalemi” sayıldığı bir günün adıdır.

Maden ocaklarında kömür değil, adalet çıkarılmalıydı.
Ama biz hálá karanlığın içinde kayboluyoruz.

Bugün bir kez daha diyorum:
Eğer hala utanmıyorsak,
eğer hala hesap sormuyorsak,
eğer hala “fıtrat” kelimesinin arkasına sığınıyorsak…

O zaman,
Hepimize yazıklar olsun.

Naz Tuana Doğdu

YORUM YAZ