Esad Moskova’da: Ortadoğu’da Yeni Haritalar mı Çiziliyor?

Ortadoğu, vekâlet savaşlarının yorgunluğunu taşırken, sahadaki çatışmaların ardındaki "asiller" nihayet yeni bir uzlaşmaya vardı. 13 yıl süren iç savaşın ardından Suriye'de 50 yıllık Esad hanedanının sonuna gelindi. Esad, artık Moskova’da.

Bu gelişme, Batı-İsrail ittifakının İran üzerindeki stratejisine bir adım daha yaklaştığını gösteriyor. ABD seçimleri sonrası olası bir Trump yönetimine hazırlık yapılırken, İran’ın köşeye sıkıştırılma süreci hız kazanmış durumda. Rusya’nın Batı ile artan iş birliği, Esad’ın sahneden çekilmesini hızlandırdı.

Enerji Koridorları ve Rejim Değişikliği

Yeni dengelerin enerji koridorlarını ve bölge haritasını yeniden şekillendireceği konuşuluyor. İran’da bir rejim değişikliği ihtimali ve nükleer kapasitenin kontrol altına alınması bu sürecin ana unsurları arasında. Ancak Ortadoğu’nun tarihsel döngüsünde ittifakların hızla değiştiği unutulmamalı; bugünün dostları yarının rakibi olabilir.

Özgürlük ve Demokrasi Nerede?

Batı’nın “özgürlük” ve “demokrasi” söylemleri, çıkar hesaplarının gölgesinde sorgulanmaya devam ediyor. Bununla birlikte, bölgede gerçek bir barış ve demokrasi mücadelesi veren aktörlerin zayıflığı da dikkat çekiyor. Bu ortamda eşitlikçi, adil ve kalıcı bir barış için yeni bir dile her zamankinden fazla ihtiyaç var.

Türkiye’nin Sorumluluğu

Türkiye, hem içeride hem dışarıda dikkatli bir denge politikası izlemek zorunda. Sığınmacılar üzerinden yükselen ırkçı milliyetçilik ve dış politikada alt emperyal eğilimler, bölgesel barışı tehlikeye atabilir. Türkiye, Ortadoğu halklarının kendi kaderlerini tayin etme hakkını savunarak savaşın sona ermesi ve barış dilinin güçlenmesi için öncü bir rol oynayabilir.

Barış ve Umut Mümkün mü?

Bölgede silahların konuştuğu bu kaotik ortamda, halkların özgür iradeleriyle kuracakları bir geleceğe olan inanç, en güçlü motivasyon kaynağı olmalı. Şimdi, savaşın sona erdiği, adil bir barışın hâkim olduğu bir Ortadoğu’yu hayal etmek ve bu yönde çalışmak zamanı.

Naz Tuana Doğdu