Ahmet Özer Soruşturması: Siyasi Hesaplaşma mı, Hukuki Süreç mi?
Umudu Büyüten Lider: Ekrem İmamoğlu’nun Hikayesi
16.12.2024 - Pazartesi 17:00Ekrem İmamoğlu, 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinden bu yana Türkiye siyasetinin en dikkat çeken isimlerinden biri haline geldi. Özellikle yenilenen İstanbul seçimleri sırasında yaşananlar, onun demokrasiye olan inancını ve halkın ona duyduğu güveni pekiştirdi. Seçimlerin iptal edilmesi süreci, birçok kişi için adaletin yara aldığı bir dönemi simgelese de İmamoğlu’nun sabırlı ve kararlı tavrı, sonunda tarihi bir oy oranıyla taçlandı. Bu sonuç, yapılan haksızlıkların halkta nasıl ters teptiğini de açıkça gösterdi.
Görev süresi boyunca İmamoğlu, merkezi yönetimle birçok zorluk yaşasa da sakin ve uzlaşmacı bir üslup benimsemekten vazgeçmedi. Karşılaştığı soruşturmalar ve eleştiriler onu yıldırmak bir yana, daha fazla çalışmaya teşvik etti. Hukukun üstünlüğüne olan vurgusu ve halktan aldığı desteği koruma konusundaki ısrarı, onun siyasi kimliğini güçlendirdi. Elbette eleştiriler de oldu. Özellikle kamu kaynaklarının kullanımı ve yargı süreçleri gibi konular, siyasi tartışmaların merkezine oturdu. Ancak İmamoğlu, şeffaflık ve hesap verebilirlik söylemleriyle halkın güvenini canlı tutmayı başardı.
Onun liderlik anlayışını en iyi özetleyen sözlerden biri belki de şu:
“Kimsenin hakkını yemedim, kimseye hakkımı yedirmem.”
Sadece bu söz bile, adalet ve hakkaniyet konusundaki kararlılığını göstermeye yetiyor. Bir diğer vurucu sözü ise liderlik vizyonuna ışık tutuyor:
“Umudu büyütmek zorundayız. Halkımız karamsarlığa değil, birliğe ihtiyaç duyuyor.”
Son dönemde, CHP’de başlattığı değişim hareketiyle İmamoğlu, bir kez daha cesur bir adım attı. Partisinin yıllardır süren durağan yapısını değiştirmek için yola çıkan İmamoğlu, daha dinamik, daha yenilikçi bir CHP hayal ediyor. Bu adımı bazıları riskli bulsa da birçok kişi için umut vadeden bir girişim olarak değerlendiriliyor. O, bu değişimi halkın beklentileriyle ilişkilendiriyor ve siyasetin artık yenilikçi bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu savunuyor.
İmamoğlu’nun mücadelesi, aslında hepimizin hikâyesinden bir parça taşıyor: Haksızlıklar karşısında sessiz kalmayan, birlik ve umut arayışında olan bir liderin hikâyesi. Halkın desteğiyle yürüdüğü bu yolda, hem kendi liderlik serüvenini hem de CHP’nin geleceğini şekillendiren bir figür olarak yoluna devam ediyor. Onun cesareti, pek çok kişiye “Her şey çok güzel olacak” dedirttiği gibi, geleceğe dair inançlarını da taze tutmayı öğretiyor.
Naz Tuana Doğdu
İmamoğlu, ülkemize bir kabus gibi çöken karamsarlığa karşın bir umut olma ihtiyacının karşılığının karşılığı olarak siyasi arenanın ihtiyaç duyduğu bir lider figürü olarak yerini almıştır. Demokrasi mücadelesinin taşlarını ve kadrolarını ona göre dizayn etmekte olduğunu da görüyoruz.
Umutkar olmamızın nedenidir Sayın İmamoğlu.