Bin Yıllık Sessizlik: Ani Katedrali’ne Ne Olacak?
Adaletin Maskesiyle Gelen Zulüm
09.07.2025 - Çarşamba 16:31
Naz Tuana Doğdu
Bir toplumda adalet, güçlülerin kalkanına dönüşmüşse; orada hak, artık sadece kağıt üzerindedir. Yasaların varlığı, bir ülkenin hukuk devleti olduğuna işaret etmez. Önemli olan, bu yasaların kimler için ve nasıl uygulandığıdır.
Bugün adına "hukuk" denilen birçok düzenleme, aslında güç sahiplerinin elinde adaleti boğmanın aracı haline gelmiştir. Yasaların dili, adil değil; çoğu zaman tehditkârdır. Ve ne yazık ki bu tehdit, en çok sesi kısılmışların, hakkı gasp edilmişlerin üzerinde dolaşır.
Tarihin her döneminde, zorbalar kendilerini meşrulaştırmak için yasaları kullandılar. Halkın vicdanını bastırmak için mahkeme kararlarını, mahkumiyetleri, polis barikatlarını öne sürdüler. Oysa gerçek şu ki; hukuk adaleti değil, sadece otoriteyi temsil ettiğinde, adı ne olursa olsun o düzen artık zulmün gölgesindedir.
Bugün halá "hukuk devleti" etiketiyle övünülen yerlerde, mazlumun sesi duyulmuyorsa, insanlar adaletten çok korku duyuyorsa, orada yasa artık bir koruyucu değil, bir tehdit unsurudur.
Gerçek adalet, güçlünün değil, haklının yanında durandır. Aksi hálde adalet maskesi takan zulüm, toplumu içten içe çürütür. Ve en tehlikeli zorbalık, hukuk gibi görünen baskılardır. Çünkü bu tür baskılar hem özgürlüğü, hem de umudu hedef alır.
Unutmayalım: Adaletin gözleri bağlıdır, evet. Ama terazisi bozulmuşsa, o körlük artık tarafsızlığın değil, bilinçli körleşmenin göstergesidir.
