Bana Bir Gün Değil, Bir Ömür Gerek

08.03.2025 - Cumartesi 18:41

Kadın olarak, istemiyorum yılda bir gün kutlanmayı. Çiçeklerle, pembe süslemelerle, samimiyetsiz övgülerle geçiştirilen bir “özel gün” bana sadece bir ironi gibi geliyor. Çünkü eğer gerçek anlamda değer veriliyorsa, bu değerin takvime sıkıştırılmış bir jestten fazlası olması gerekir.

Kadın olarak, toplumun dayattığı rollere karşı dimdik durmak istiyorum. Güçlü olduğumda “fazla hırslı”, nazik olduğumda “fazla kırılgan” diye etiketlenmek yerine, insan olarak varlığımın kabul görmesini istiyorum. Biyolojik yapımla değil, fikirlerimle, emeklerimle, başarılarımla anılmak istiyorum.

Kadın olarak, yılın bir günü bana nezaketle yaklaşan ama geri kalan 364 gün boyunca gözlerimin içine bakmayanlara, sesimi duymayanlara, emeğimi küçümseyenlere savaş açıyorum. Bir günlüğüne “kadınlar baş tacıdır” diyen ama hayatın her alanında kadınları yok sayan ikiyüzlülüğe tahammülüm yok.

Kadın olarak, bana sunulan “sen de yapabilirsin” minnettarlığını hakaret sayıyorum. Çünkü yapabilirim. Çünkü yapıyorum. Çünkü zaten yapıyorum ve yapacaklarım için birilerinin izin vermesine ihtiyacım yok.

Kadın olarak, beni “annelik”, “şefkat”, “güzellik” gibi kalıplara sığdırmaya çalışanlara inat, önce insan olduğumu hatırlatıyorum. Kadın olmanın cerrahi bir seçenek olduğu bu çağda, bedenimden önce aklımla var olmak istiyorum.

Ve bugün, bana verilen çiçeği nazikçe geri çeviriyor, “Beni bir gün değil, her gün insan olarak görün” diyorum.

Naz Tuana Doğdu

YORUM YAZ