Bir Ailenin Çöküşü: Adalet Beklerken Çaresizlikle Sınanan Çalık Ailesi

Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın tutukluluğu artık sadece siyasi bir konu değil, vicdani ve insani bir alarm durumuna dönüşmüş durumda. Cezaevinde sağlığı giderek kötüleşen Çalık’ın ailesi, kamuoyu önünde her geçen gün biraz daha tükeniyor. Dün yaşananlar ise Türkiye'nin yüreğini sızlatacak cinstendi.

Canlı Yayında Fenalaşan Bir Abla, Gözyaşlarına Boğulan Bir Anne

Sözcü TV canlı yayınında kameraların karşısına geçen Murat Çalık’ın ablası Yeşim Koçhan, "Sadece adalet istiyoruz, ne olur duyun artık bizi!" diyerek isyan etti. Gözyaşları arasında konuşurken, bir anda yere yığıldı. Canlı yayında fenalaşarak bayılan ablanın acısı, artık tüm Türkiye’nin gözleri önünde yaşanıyor.

Aynı dakikalarda, İzmir Şehir Hastanesi önünde nöbet tutan anne Gülseren Çalık da kameralar karşısında gözyaşlarına hâkim olamadı:

“1999’da lösemiyle mücadele etti oğlum. Şimdi yine aynı kabusu mu yaşayacağız? Elimden kayıp gitmesin… Feryadımı duyun!”

Bir annenin bu çığlığı, bir devletin vicdanını harekete geçirmeye yetmeli değil mi?

Sağlık Raporları Ne Diyor? Hukuk Ne Bekliyor?

Cezaevinde kaldığı süre boyunca 21 kilo verdiği, ciddi kilo kaybı ve lenfoma şüphesiyle acil tetkiklere ihtiyaç duyduğu tespit edilen Murat Çalık, Adli Tıp Kurumu kararıyla İzmir Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Ancak henüz somut bir tahliye ya da evde tedavi adımı atılmadı.

Soru şu:
Murat Çalık’ın tutukluluğu bir önlem mi, bir cezaya mı dönüştü?
Yoksa ölüm sınırına kadar götürülmesi mi bekleniyor?

Siyasi mi, Hukuki mi? Yoksa İnsanlığa Aykırı mı?

Bu süreç sadece bir yerel yöneticinin tutukluluğu değil, adalet sisteminin nasıl işlediğine dair ibretlik bir örnek.
Bir sağlık raporunun netleşmesi için bu kadar zaman geçmesi, bir insanın cezaevinde çözüle çözüle tükenmesi, ailesinin canlı yayında fenalaşması ve hâlâ sesini duyuramaması…

Tüm bunlar hukuki değil, insani bir sorundur.
Ve bu tabloya bakarak şunu sormak gerekir:

Bir insanı susturmak için onu hastalandırmak mı gerekiyor?

Vicdan Çağrısı: Bu Sadece Bir Aile Meselesi Değil!

Bugün Murat Çalık için atılacak her adım, aslında bu ülkede hukuka ve insanlığa olan inancın bir sınavıdır.
Ailesi bir çöküşün eşiğinde. Ablası bayılıyor, annesi ruhsal çöküş yaşıyor. Ve bütün bunlar, “devletin adalet eliyle” yaşanıyor.

Bu bir adalet değil, bu açık bir zulümdür.