Türk Edebiyatının Usta Kalemi Selim İleri’yi Kaybettik
CHP’de İçsel Sorunlar ve Çözüm Önerileri: Liderlik ile Halk Arasında Kopan Bağlar
07.01.2025 - Salı 16:55
Ekrem İmamoğlu, halkın sevgisini kazanmış, başarılı bir lider olarak Türk siyasetinde önemli bir figür haline gelmiş durumda. Halkın büyük kesimi tarafından takdir edilen bu liderliğin, partiyi iktidara taşıyacak bir sinerji yaratması beklenirken, çevresindeki bazı isimlerin ve partideki ilçe yöneticilerinin, bu güçlü liderliği desteklemek yerine zayıflatma çabasında olduklarını söylemek mümkün. Bu durum, CHP içinde bir dizi sorunu gün yüzüne çıkarıyor.
Ekrem İmamoğlu’nun çevresindeki sorunlar göz önüne alındığında, Özgür Karabat gibi isimlerin, partinin stratejik hedeflerini gerçekleştirme noktasında önemli katkılar sunduğunu kabul etmek gerekiyor. Karabat gibi siyasilerin parti içindeki yapıcı çabaları, CHP’nin kurumsal vizyonunu güçlendirmek adına değerli. Ancak, bu tür bireysel çabaların daha geniş bir uyum ve kolektif hareketlilik yaratabilmesi için örgüt yapısında ve yerel ekiplerde ciddi reformlar gerektiği net olarak görülmektedir. Parti, bir bütün olarak hareket etmek ve halkla bağlarını daha sağlam hale getirmek zorunda.
Kılıçdaroğlu’nu destekleyen siyasetçilerin, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi güçlü liderlerin yanında daha kararlı bir şekilde durması, muhalefet bloğunun güçlenmesine katkı sağlayabilirdi. Ancak bu noktada bir eksiklik olduğu görülüyor. Eğer bu iki lider, daha geniş bir destekle hareket edebilseydi, iktidara ulaşma hedefinden daha kolay bahsedebilirdik. Liderlik etrafında bir uyum sağlanamaması, seçmenin güvenini zedeliyor ve parti içindeki çatışmaların dışa yansımasına neden oluyor.
Partinin tabanındaki asıl sorunlardan biri, bazı CHP ilçe başkanlıklarının halktan kopuk bir anlayışla hareket etmesi. İlçe başkanlıklarının yalnızca belediye, kadın kolları ve gençlik kolları gibi yapılarla sınırlı, “sözde siyaset” yürüttüğü sıkça dile getirilen bir eleştiri. Halkın ihtiyaçlarına duyarsız bir şekilde kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden ilçe başkanlarının, ciddi ayrışmalara yol açtığı ifade ediliyor. Bu durum, CHP’nin tabanda güven kaybetmesine neden oluyor.
Belediye başkanlarının ekiplerinin de bir diğer sorun alanı olduğu belirtiliyor. Başkanlarla halk arasında sağlam bir köprü kurması gereken bu ekiplerin, yalnızca belirli kişilere yardımcı oldukları, diğer vatandaşları görmezden geldikleri yönünde eleştiriler dikkat çekiyor. Vatandaşların WhatsApp üzerinden ilettiği mesajlara dahi dönüş yapılmadığı örnekler, halk ile yerel yönetimler arasındaki güven bağını zayıflatıyor. Bu tür yaklaşımlar, sadece bireysel mağduriyetlere yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda partinin genel itibarı üzerinde de olumsuz bir etki bırakıyor.
Bu tablo, CHP’nin tabanda ciddi bir destek kaybına uğrama riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının, ilçe yöneticilerini ve ekiplerini iyileştirme noktasında ciddi adımlar atmaları gerekiyor. Parti içindeki bu sorunların çözülmesi, halkın güvenini yeniden kazanmak ve CHP’yi daha güçlü bir konuma taşımak açısından büyük önem taşıyor.
Özgür Karabat gibi partiyi güçlendirmek için çaba harcayan isimlerin, bu sürece daha etkin bir şekilde katkı sunması, partinin geleceği açısından kritik bir adım olabilir. Ancak bu bireysel çabaların kalıcı sonuçlar vermesi için, CHP’nin örgütsel yapısını yeniden gözden geçirmesi ve halkla bütünleşen bir siyaset anlayışını benimsemesi şart. Aksi takdirde, CHP’den uzaklaşan bir seçmen kitlesi oluşması kaçınılmaz hale gelebilir.
Sonuç olarak, liderlerin kişisel çabaları kadar, partinin tüm kademelerinin halk odaklı bir siyaset benimsemesi gerektiği ortada. Aksi durumda, bireysel liderlik başarısının örgütsel yetersizlikler nedeniyle gölgelenmesi kaçınılmaz olacaktır.
Naz Tuana Doğdu
