Eğitimde Gerçek Devrim: Tüm Özel Okullar Değil, Sadece Nitelikli Olanlar Kalsın

04.12.2025 - Perşembe 17:55

Ticaretin değil, adaletin alanı olmalı eğitim. Paranın değil, aklın kazandığı bir sistem mümkün.
Yeter ki özel okul tabelaları altında umut satışı son bulsun.

Zorunlu eğitim ve niteliksiz özel okullar, çocukların özgürlüğünü sınırlıyor. Eğitim parayla değil, liyakat ve eşitlikle yükselmeli.

Eğitim, bir ülkenin vicdanıdır. Ama bizde artık o vicdan tabelalarla kirletiliyor.
“Özel okul” adı altında umut satılan bir çağdayız. Eğitim bir hak olmaktan çıkmış, lüks bir hizmete dönüşmüş durumda.

Veliler borç içinde, krediyle, taksitle çocuklarını özel okullara göndermeye çalışıyor.
Çünkü devlet okulları, yıllardır sessizce ihmal edilerek zayıflatıldı. Eksik öğretmen, eski bina, yetersiz donanım…
Ve sonunda toplum, “Mecburen özel okula göndereceğiz” noktasına itildi. Bu bir tercih değil; sistemin bilinçli bir yönlendirmesi.

Bugün yüzlerce özel okul var ama kaçı gerçekten öğretiyor?
Bir kısmı sadece para topluyor, not dağıtıyor, diploma veriyor.
Ne bilim var, ne değer, ne özgür düşünce. Çocuklara bilgi değil, statü kazandırıyorlar.

Ama bu tabloya rağmen, ülkede nitelikli, gerçek anlamda eğitim veren birkaç özel kurum da var.
Bilgiye yatırım yapan, araştırmayı teşvik eden, fırsat eşitliğini gözeten,
ve kazandığını yeniden eğitime harcayan kurumlar… İşte onlar kalmalı.
Çünkü sorun “özel” olmalarında değil; amacın eğitimden sapıp ticarete dönüşmesinde.

Zorunlu eğitim meselesi de başlı başına tartışılmalı.
Çocukları on iki yıl boyunca aynı sıraya, aynı düşünceye, aynı kalıba sıkıştırıyoruz.
Sonra “yaratıcı olun” diyoruz. Bu sistemde yaratıcılık değil, itaat öğretiliyor.
Oysa eğitim, zorunlulukla değil; merakla, özgürlükle, isteklilikle anlam kazanır.

Gerçek çözüm net;
Eğitim ticarileştirilmekten kurtarılmalı.

Kalite ve liyakat ölçütlerini karşılayan az sayıda özel kurum, devlet denetiminde faaliyet göstermeli.

Zorunlu eğitim yerine, esnek, çok yönlü ve bireyin ilgi alanlarına göre şekillenen özgür öğrenme modelleri uygulanmalı.

Bugün “geleceğin garantisi” sloganıyla açılan çoğu özel okul, aslında çocukların geleceğini satıyor.
Oysa eğitim, ticaretin değil, adaletin ve eşitliğin alanıdır.
Ve unutmayalım:
Bir ülkenin gerçek özel okulları binalarda değil, vicdanlı öğretmenlerin sınıflarında kurulur.

Gerçek devrim, tüm özel okulları kapatmakta değil;
yalnızca niteliksiz olanları tarihe gömmekte.
Gerisi, çocuklarımızın düş gücüne ve özgürlüğüne kalır.

YORUM YAZ