Avcılar Kaymakamı Dr. Orhan Burhan’dan Murat Kölük Devlet Hastanesi’ne Anlamlı Ziyaret
“Ertelemeyin” Deniyor Ama: Türkiye Depreme Hazır mı?
26.04.2025 - Cumartesi 07:42
Uzman Görüşleriyle Türkiye’nin Deprem Gerçeği
Türkiye, fay hatlarıyla çevrili bir coğrafya. Ancak bu bilgi, yalnızca panik anlarında değil, her gün hatırlanması gereken bir gerçek. Uzmanlar yıllardır çağrı yapıyor:
"Deprem geliyor, hazırlıklı olun!"
Ama biz gerçekten ne kadar hazırız?
Tuana Haber olarak bu çağrıyı masaya yatırdık. Uzmanlara sorduk, verileri inceledik ve çıkan tabloya hep birlikte bakalım dedik.
PROF. DR. GÜLAY T. / YERBİLİMCİ
“Risk artıyor, tedbirler yetersiz.”
> “Özellikle İstanbul ve çevresi için ciddi uyarılarımız var. Ancak yapılan hazırlıklar, nüfusa ve yapı stoku riskine oranla yetersiz. Üstelik bazı bölgelerde hâlâ yapı stoğu taraması bile yapılmadı.”
İNŞAAT MÜH. HAKAN K.
“Dayanıklılık testi lüks değil, ihtiyaçtır.”
> “Vatandaşlara ‘bina testi yaptırın’ deniyor ama bu testlerin fiyatı çok yüksek. Devletin bunu ücretsiz ya da düşük ücretli hale getirmesi gerekir. Aksi takdirde bu öneriler kâğıt üzerinde kalır.”
SOSYOLOG DERYA G.
“Afet bilinci bireysel değil, toplumsal örgütlenmeyle gelişir.”
“Mahalle bazında afet planlaması, dayanışma grupları ve yerel eğitimler artırılmalı. Sadece afişlerle bilinç olmaz.”
SONUÇ: SORUMLULUK SADECE HALKA YÜKLENEMEZ
Vatandaşa sürekli “hazırlıklı olun” deniliyor. Peki ya devleti yönetenler?
Yetersiz toplanma alanları, rantla yürütülen dönüşümler ve afete değil seçime odaklı bütçeler… Bu tabloyu sadece halkın sırtına yüklemek adil değil.
Tuana Haber olarak soruyoruz:
Deprem vergileri nereye harcandı?
Riskli yapılar neden hâlâ ayakta?
Kaç okul, kaç hastane güçlendirme gördü?
Bu sorular cevapsız kaldıkça, her yeni deprem çağrısı sadece bir tekrar olacak. Gerçek hazırlık, sorumluluğun hakkıyla paylaşılmasıyla başlar.
Yine Deprem, Yine Aynı Cümleler
Deprem bilinen bir gerçek, ama ne yazık ki bu ülkede "bilinmek" ile "önlem alınmak" arasındaki uçurum, fay hatlarından daha derin. Her büyük sarsıntının ardından aynı senaryoyu yaşıyoruz:
Bilim insanları kameraların karşısına geçiyor, “Hazır olun” diyor.
Yetkililer “Tedbir alıyoruz” diyor.
Ve halk yine yalnız bırakılıyor.
O meşhur cümle yine havada:
"Ertelemeyin, hazırlıklı olun."
Peki soruyorum: Kim erteledi bu hazırlığı? Vatandaş mı, yoksa onu hazırlıksız bırakan sistem mi?
Her seferinde bireyin sorumluluğuna işaret eden bu söylem, aslında toplumsal bir gerçeği gizliyor:
Türkiye’de deprem değil, ihmalkârlık öldürüyor.
Bu ülkenin toplanma alanları AVM oldu, deprem vergileri duble yollara gömüldü, kentsel dönüşüm "ihale dönüşümüne" çevrildi. Şimdi de dönüp vatandaşa diyorlar ki: "Çantanı hazırla."
Bir çanta yetmez dostlar.
Bu ülkenin yeni bir afet yönetim sistemine, şeffaflığa ve samimiyete ihtiyacı var.
Naz Tuana Doğdu

Şiddetli bir depremin ardından kalan sağlarla istikrarlı bir hükumetin gayreti ile önümüzdeki 100 yıl yaşanılabilir şehirler kurulabilir.