Rıza Akpolat Tutuklu, Eşi İfade Verdi: CHP'li Belediye Başkanının Ailesine de Yolsuzluk Gölgesi

CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat hakkında yürütülen rüşvet ve yolsuzluk soruşturması yeni bir boyut kazandı. 13 Ocak 2025’te gözaltına alınıp tutuklanan Akpolat’ın ardından, bugün eşi Yeşim Akpolat da “şüpheli” sıfatıyla savcılığa ifade verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Yeşim Akpolat’a; ailece oturdukları Beykoz’daki 29 milyon TL’lik villa ve 10 milyon TL değerindeki lüks araç alımının finansal kaynağı soruldu.

Savcılık, Akpolat ailesinin banka hesap hareketlerinde bu denli yüksek meblağların izine rastlamadı. Yeşim Akpolat ise bu ödemeleri düğün takıları, ailesinden kalan miras ve zaman içinde biriktirilen döviz-altınla gerçekleştirdiklerini belirtti. Ancak savcılığın dikkat çektiği önemli bir ayrıntı var: Evde yapılan aramalarda ne altın ne de döviz tespit edildi, ayrıca kuyumcudan fatura ya da ödeme dekontu da sunulamadı. Yeşim Akpolat, “hangi kuyumcudan aldığımı hatırlamıyorum” diyerek ayrıntıları veremedi.

Soruşturmanın Odağında Ne Var?

Soruşturma; ihaleye fesat karıştırma, rüşvet alma-verme, organize suç örgütüyle ilişki, usulsüz ihale yöntemleri ve mal varlığına yönelik örtülü kazançlar üzerine yoğunlaştı. Tutuklananlar arasında belediye yöneticileri, iş insanları ve aracılar da yer alıyor.

CHP Cephesinden Sessizlik, Kamuoyunda Derin Soru İşaretleri

CHP üst yönetimi konuyla ilgili henüz net bir açıklama yapmazken, kamuoyunda partinin şeffaflık sınavı verip vermeyeceği tartışılıyor. Yıllardır “temiz siyaset” vurgusu yapan CHP için bu dosya hem hukuki hem de etik yönden ciddi bir sınav niteliğinde.

Sonuç ve Etki: Sırada Ne Var?

Bu gelişmeler, sadece bir belediye başkanını değil, ailesini ve çevresini de içine alan kapsamlı bir soruşturmanın parçası. Rıza Akpolat’ın tutukluluğu sürerken, eşine yöneltilen sorular ve ortaya çıkan çelişkiler, dosyanın derinleşeceğine işaret ediyor.

CHP için bu süreç, yalnızca adli değil, aynı zamanda siyasi güven ve kamu vicdanı açısından da bir dönüm noktası olabilir. Halk artık sadece yolsuzlukla değil, bu tür iddialar karşısında partilerin takındığı dürüstlük, şeffaflık ve hesap verebilirlik tutumunu da yakından izliyor.