Sırrı Süreyya Önder’in Ardından: Bir Mücadelenin Onuru ve Bedeli

06.05.2025 - Salı 17:10

Irkçı nefreti miras almış bir güruhun hoyrat sevinçleri arasında, Sırrı Süreyya Önder’in onurlu yaşamına bir kez daha bakma ihtiyacı doğdu. Çünkü o, karınca misali bir barış mücadelesinde öldü. Geriye bize devrettiği çok şey kaldı.

Cahiliye mi, çağdaşlık mı?
Sırrı Süreyya Önder’in ölümünün ardından sosyal medyada beliriveren ırkçı nefreti, cehaleti ve laubaliliğiyle öne çıkan bazı çevrelerin diline bakınca, insanın aklına onun şu sözü geliyor:
“Bunlar cahiliye dönemi düşünceleriniz mi, çağdaş düşünceleriniz mi?”

Kendilerini “kurt soyundan” sayan ama efendilerine bağlılıkta sınır tanımayan bu güruhun Önder’i bir kez bile dikkatle dinlediğine inanmıyorum. Dinleselerdi de anlayabileceklerini, anlasalar bile yüzleşebilecek cesaretleri olduğunu sanmam. Çünkü “üstün ırk” masalıyla beslenen bir zihniyetin, konforlu cehaletinden sıyrılması kolay değildir. Sıyrılanları ise ağır ama onurlu bir yol bekler.

Sırtında taşıdığı bir nişan gibi
Sırrı Süreyya Önder, bu onurlu yolu sırtında bir nişan gibi taşıdı.
Sorulmalı: Hasta bir adam neden bedenini daha da hırpalayacak bir mücadelenin ön saflarında yer alır?
Neden işkenceyle, mahpuslukla, ölüm tehdidiyle dolu bir yaşamı onurla taşır?

Çünkü başka türlüsü ihanetti.
Çünkü susmak, seyretmek, vazgeçmek zulme ortak olmaktı.
O ise, susmayı değil konuşmayı; kaçmayı değil direnç göstermeyi seçti. Her defasında.

Barışın dili, toplumun vicdanı
Sırrı Süreyya, halkları birbirine kırdıran kirli politikaların karşısında bir barış elçisi oldu. Yalnızca sözlerinde değil, yaşamında da barışı ve demokrasiyi ete kemiğe büründürdü.
Demokrasinin toplumsallaşmasını göremedi belki ama o mücadele hattını, tıpkı bir emanet gibi, bizlere bıraktı.
Karınca misali, küçük adımlarla büyük bir yol aldı. Bu uğurda öldü.

Öğrenmek isteyenler için hâlâ çok şey var
Şimdi geriye dönüp baktığımızda onun yaşamında hâlâ öğrenilecek çok şey olduğunu görüyoruz. Ama bu, öyle herkese nasip olacak bir şey değil.
Önce dinlemeyi bilmek gerek. Sonra anlamaya çalışmak. Putlarını yıkacak cesarete, önyargılarla yüzleşecek vicdana sahip olmak gerek.

Sırrı Süreyya Önder’in ardından konuşulacak çok söz, tutulacak çok yol var. Ama en önemlisi şudur:
O, onurlu bir mücadelenin adıdır. Ve bu ülkede barış için yanan her yürekte yeri vardır.

YORUM YAZ