Türkiye’nin Savunma Kalkanı; Tespit, Teşhis, İmha

Türkiye, son yıllarda geliştirdiği yerli ve milli savunma teknolojileriyle adeta kendi “Çelik Kubbe” sistemini inşa ediyor. Tespit + Teşhis + İmha formülüyle çalışan bu sistemler, düşman tehditlerine karşı gökyüzünde görünmez bir kalkan oluşturuyor.

600 Kilometre Uzakta Tehdit Tespiti; Gelişmiş radar sistemleri sayesinde Türkiye, 600 kilometre öteden fırlatılan bir füzeyi tespit edebiliyor. Örneğin İstanbul’a yönelen bir füze, Ankara semalarına varmadan imha edilebiliyor. Böylece tehdit, ülke sınırlarına girmeden etkisiz hale getiriliyor.

Aktif ve Pasif İmha Mekanizmaları

Aktif İmha: Füzelerin havada karşı füzelerle yok edilmesi, lazer veya yüksek hızlı mühimmat kullanımı.

Pasif İmha: Düşman radarlarının karıştırılması, hedef şaşırtma ve elektronik saldırılarla tehditlerin etkisiz hale getirilmesi.

Koral – ASELSAN’ın geliştirdiği elektronik harp sistemi, düşman radarlarını kör ediyor. Yanlış hedef göstererek saldırı füzelerinin rotasını şaşırtıyor.

Sungur – “Füzeye karşı füze” mantığıyla geliştirilen taşınabilir hava savunma sistemi. Düşük irtifada uçan uçak, helikopter ve İHA’lara karşı anında karşılık veriyor.

Kubat – “Mermi kusan silah” olarak bilinen yakın hava savunma sistemi. Çok namlulu yapısıyla adeta kurşun yağdırarak, füze ve İHA’ları son anda etkisiz hale getiriyor.

Yeni Dönemin Güvenlik Doktrini ; Türkiye’nin geliştirdiği bu teknolojiler, sadece savunmada değil, caydırıcılıkta da büyük rol oynuyor. Saldırı füzelerinin daha sınır ötesinde yok edilmesi, ülkeyi çok daha güvenli hale getiriyor. Uzmanlara göre bu sistemler, modern savaş doktrininde Türkiye’yi yeni bir seviyeye taşıyor.